Bu isimde bir blog un açılış yazısı olarak nasıl duracak pek kestiremiyorum ama Nba de play-off eşleşmelerinin ilk maçlarını geride bıraktığımız şu günlerde geldiğim yoğun gaz sonucu:P,bu serilere ve genel gidişata daha geniş bir perspektiften bakabilmemizi amaç edinerek yazmış olduğum bu ilk yazımda,işleri biraz daha detaylandırarak ele almak amacındayım.(sınav dönemlerim nedeniyle her seriye ne kadar vakit ayırabilirim bilemiyorum ancak elimden geldiğince yazmak niyetindeyim)
Şu noktada girizgahı artık keserek söyleyeceklerime geçmek kabak tadı vermemesine neden olacaktır sanırım:D
ilk ele almaya çalışacağım seri destekçisi olduğum batı birincisi la lakers(65-17)ın sekizinci utah jazz(48-34) ile oynayacağı seri olacak.
Farketmiş olacağınız üzere iki takımın galibiyet mağlubiyet sayılarının mağlubiyet kısmında iki kat daha az yenilmiş bir los angeles lakers görmekteyiz.ancak bu rakamları biraz açmak gerekirse utah jazz ın evinde tüm sezon boyunca oynadığı 41 maçın sadece sekizini kaybettiği ve bu oranla tüm nba de 5 inci olduğu unutulmamalı(geçen sene bu kriterde ligin birinciliğini kimselere kaptırmamışlardı) .özellikle yine geçtiğimiz sene boston celtics takımının evinde hiç maç kaybetmeden nba şampiyonu olması,hatta lakers ın da final serisinde dışarıda hiç maç kazanamaması ile iyice dillere yerleşen play-offlarda ev sahibi olma avantajının hemen hemen galibiyetle eş değer olması tezinin test edilmesi açısından yüzde 50 üzeri takımlara karşı rezalet bir yüzdesi ve daha kötü bir dış saha performansı olan utah ın playofflara ev sahibi olma avantajıyla girmesini çok isterdim fakat bunu başaramadılar.
Her neyse seriye geri dönelim ve takımları kadroları bazında ele almaya başlayalım ilk ele alacağımız pivot bölgesinde lakers ın yeni franchise player ı Andrew Bynum ın geriye dönmüş olması ve milli basketbolcumuz Mehmet Okur un ilk beş başladığı Utah Jazz la karşılaşmaktayız.
Sakatlıktan döndükten sonra oynadığı maçlara bakıldığında;Bynum ın pota altı mücadelesinden uzak durduğu,reboundlarda elini kendince haklı olarak pek taşın altına sokmadığı(iki sene üstüste aynı takıma karşı,üstelik çok iyi oynadığı bir dönemde talihsizce rebound mücadelelerinde sakatlanmış olmasını unutmamak gerekir) gözlemlenmekte.Bu açıdan bakıldığında Bynum için,playoffların kendisine göre ısınma manası taşıyan şu maçlarında karşısında önemli olmadığı söylenen ancak pek de öyle gözükmeyen sakatlığından mecburen tam iyileşemeden dönen Mehmet Okur’u görecek olması çok sevindirici bir haber olsa gerek.Mehmet’in iyi bir reboundçu olduğu Nba takipçilerince bilinen bir gerçek ancak utah hucum setlerinde tepedeki ve yayın yanlarındaki şutör uzun rolünü oynayan Mehmet’in hucüm reboundlarını zorlamaktaki etkinliği kısıtlanmakta,zaten itiş kakışı çok sevmeyen milli oyuncumuz şayet utah ın oyun sistemi değişip yahut kendisi daha fiziksel bir oyun tercih etmedikçe Andrew Bynum ın istediğini ona verecek ve özgüveninin yerine gelmesini sağlayacaktır bu gerek Utah gerekse diğer takımların çekinmesi gereken bir durum.zira gaza gelmiş Bynum un neler yapabileceğini özellikle sakatlık öncesi çok net gördük.
4 numaralara geçersek Lakers ın İspanyol oyuncusu Pau Gasol ve Carlos Boozer ın isimleriyle karşılaşmaktayız.Bir çokları serinin en önemli eşleşmesi olarak bunu görmekte(en önemli oyuncular ve eşleşme konusuna geri döneceğim)Boozer bu sene Utah ta takım ve şehir üzerindeki prestijini en çok kaybeden oyuncu olarak göze çarpıyor.Uzun süren sakatlık döneminde yedeği Paul Millsap ın kendinden aşağı kalmayan performansı ve döndükten sonra da pek bekleneni verememiş olması kontratının son yılındaki bu oyuncunun çok memnun olduğu bir durum olmasa gerek. Bu nedenden ötürü Boozer ın hucumda sazı eline almak isteminin şahlanacağı maç maçlar hatta seriyi tek başına almak isteyeceği muhakkak.ancak bunu yaparken savunma yapması ve muhtemelen Bynumla eşleşeceği için itiş kakıştan kaçınmaması gerektiği de unutulmamalı ki kendisi de savunmadan ve itiş kakıştan pek hoşlanmaz:D Pau Gasol ise Lakers ın yine geleceği olarak görülen oyunculardan bir tanesi.onun da dış şutu olan bir uzun olması ve sertliği sevmemesi bu serinin pota altında belki de en az “kavga-dövüş”ün yaşanacağı seri olmasını Paul Millsap ın oyunda olmadığı anlar için neredeyse garanti ediyor:D açıkcası kağıt üzerinde her iki mevkide de daha güçlü görünen takım lakers ancak Boozer ın performansı ve Memo nun sağlığı bu noktada dengeleri çok değiştirmeyecek olsa da önemli bir faktör.
3 numaralar serinin kaderini belirleyecek en önemli unsurlar olarak öne çıkmakta Lakers ta savunma direncini arttırmak ve benchi daha canlı bir hücum takımı haline getirmek amacıyla ilk beş başlayan isim Trevor Ariza,Utah Jazz da ise takımın geri kalanıyla arasının pek iyi olmadığı bilinen Krilenko nun hucumda daha önemli bi insiyatif olması ve bu baş ağrısından daha az zararla kurtulmak isteyen Jerry Sloan ın C.J. Miles ı ilk beşte kullandığını görüyoruz. Esas oğlanlar benchten gelsin ve takım yapısı bozulmasın diye ilk beş başlayan bu iki oyuncudan C.J. Miles çok istikrarlı bir dış şuta sahip olamasa da eli ısındığında gerçekten önemli işler yapabilecek bi oyuncu.pozisyonu için çok avantaj yaratmayan hatta zaman zaman dezavantaja dönüşen fiziği ise bu seride işine yarayabilir.daha kısa olmasına rağmen Ariza ya göre daha ağır ve güçlü olan Miles ın yapacağı post uplarla bulacağı yakın şut şanslarını iyi değerlendirmesi Utah a bir avantaj yaratabilir.Jerry Sloan pek şablonlarından çıkmayı sevmeyen bi koç ancak bu seri baz alındığında gerek bunu gerekse Harpring in oynadığı anlarda özellikle pota altında yaratacağı miss-match sorununu elinden geldiğince kullanacağını ve hücumda bu sayede bişeyler üretmeye çalışacağını düşünüyorum.oyunun diğer yanındaysa arizanın hızlı penetreleriyle başa çıkmak için Miles ın bi kaç adım geriden savunma yapması faul sorununa girmesine neden olabilir bu da hücumu aksatacak olsa da Utahta zaten 3 numaradan bol bişey yok:D
2 numaralarda Lakers da Kobe Bryant, Utah Jazz ise Nba deki ikinci yılını yaşayan Ronnie Brewer ı ilk beşlerinde başlatmakta.Kobe Bryant için söylenebilecek aslında çok şey var ancak dikkat edilmesi gereken husus bu seride özellikle fiziğinin yerinde olmasının çok önem taşıması.Geçen sene Utah a yaptıklarını hep beraber gördük bu sezon da kaldığı yerden devam etti(sezon içi Utah a karşı sayı ortalaması 31.3 sayı geçen sene playofflarda ise yüzde 49la 32 sayı)sakatlık yahut benzeri bir sorun yaşamazsa ligdeki hızlı ve dış şutu da olan bütün iki numaralar gibi pota altı savunması çok kötü olan Utah için büyük bi skor tehditi barındırıyor.Black Mamba nın hemen hemen kendisine karşı oynayacak bütün Utah savunmacılarına göre olan fizik dezavantajını en azından kariyerinin şu dönemi için sahip olan hızıyla kapatacağı söylenebilir.Bu noktada Ronnie Brewer ın penetrelere mümkün olduğunca izin vermemesi ve onu Lakers taraftarının çok iyi bildiği gibi oyuna küstürmesi yahut rakibin oynamasını istediği oyunu kabul ettiği moduna sokabilmeyi başarması gerekiyor.Nba deki ikinci yılını oynayan bu oyuncunun bunu başarıp başaramayacağı çok büyük bir soru işareti ancak bana kalırsa en azından bir maç bunu yapabilecek olduğunu düşünüyorum Brewer ın.
1 numara pozisyonunun ise Utah ın en avantajlı pozisyonu olduğunu görmek çok zor olmasa gerek.Ligin en önemli 3 point guardından biri(bence ikincisi) olan Deron Williams ın karşısında Lakers cephesinde istikrar ve tecrübenin günümüz Nba indeki en önemli temsilcilerinden(geçtiğimiz sene ki seriyi de çok iyi oynamış) Derek Fisher bulunmakta.Deron Williams ın gerektiğinde fizik avantajını,gerektiğinde süratini ,gerektiğinde ise istikrarlı dış şutunu kullandığı malumunuz. O her maçta yaptığı gibi arkadaşlarına boş şutlar yaratmaya ve skor üretimine devam edecektir ve yaşlı Fisher ın oyunun iki yönünde de ona çok cevap verebileceğini düşünmüyorum çünkü yaşlı bacakları yüzünden hem kendisinden hızlı hem de kendisinden daha güçlü oyunculara karşı hem de ne durumlara düştüğünü gördük sezon içerisinde.burada Lakers cephesinde kilit oyuncu Phil Jackson ın yeni buluşu shannon brown olacak bana kalırsa.oyunda kaldığı kısıtlı sürelerde hem farmar kadar güçsüz kalmayıp pozisyonu için fazla olduğu söylenecek gücünü hem de fisher kadar yavaş kalmayıp hız avantajını Lakers lehine kullandığı takdirde belki bu matchup ın galibi olamayacak takımı ancak kuşkusuz buradan en az zararla kurtulmayı başarabilecek.
Serinin x-faktörü olarak ise Lakers Bench mob unun karşısındaki ligin en önemli bench moblarından olan Utah bench mob u olarak görünmekte.Her ne kadar Odomun benche dönmesiyle eski etkinliğine yaklaşabilecek bir görüntü çizse de unutmamak gerekir ki Utah benchi de en az lakers benchi kadar etkili bir bench.ayrıca lakers bencinin sezonun ikinci yarısında alındı denen maçlardaki farkları nasıl ezdiği ve ilk beşi adeta “şu maçı bi daha alın abi yea” diye sahaya tekrar yolladığı da biliniyor.Play-off döneminde 7-8 oyuncuyla oynayan takımların ne kadar sıkıntı çektiği dikkate alınırsa Utah ın da büyük şanssızlığı gününde olduğunda bu avantajından minimum derecede faydalanabileceği Ligdeki nadir takımlardan birine karşı oynuyor olmak.yine de birkaç maç kazanmasına yardımcı olabilir Utah ın BENCHİ.
bu kadar laftan sonra seri sonucunu tahmin etmemek olmaz:D Lakers ın 4 -1 alacağını düşünüyorum bu seriyi.
19 Nisan 2009 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder